vazgeçişimin bir yarası var yatağımın altına sakladım. artık kullanmadığımız her şey gibi ama atmaya da kıyamadığımız, eski değerini kaybeden her şey gibi onu yatağımın altına sakladım. o, içimin tam olarak neresinde açıldığını hatırlamadığım yaradan akan kanda boğuldu. böyle söyleyince çok derinmiş gibi oldu sizi hep böyle kandırdım.
size bir öneri vermem gerekseydi bu bazasız bir yatak almanız olurdu ama ne haddime. size bir şarkı önermem gerekseydi bu cengiz kurtoğlundan herhangi bir şey olurdu çünkü bu en çok benim haddime.
acı eşiğime çadır kuran anılar var. onun başkasını sevişini seyrettiğim gibi misal. hangi acı eşiğinin karesiyim bilmiyorum.
bir duygunun bitme anını düşünelim biraz. bir şeyden, bir histen ya da insandan vazgeçilen o anı. hayatı bıçak gibi ortadan bölen o an bende mevcut değil. o bıçağı bilediler benle bu acının tarifini belki bir gün veririm.
kimileri uzun sever kimileri kısa keser ve en önemlisi "kimileri" bizi ilgilendirmez. vazgeçiş için konuşursak eğer benim en uzun vazgeçişimdi. bir sürü yara, bir sürü şarkı, bir sürü sese kulaklarımı sağır eden tek ses. insanın rakı kadehi olası geliyor.
gözlerimi oyup ona yollamayı düşündüm bazı akşamlar. bazen bu tek çözümmüş gibi gelir. öyle bi vazgeçiş düşünün kendimi kuşbaşı doğrayıp o karnını doyursun diye soteledim. kaç aylar belki kaç yıllar sürdü o vazgeçiş ki düşünün daha doğmadan başlamışım bu işe gibi.
biri geliyor geriden siz yürürken, bir süre sizle yürüyor ve bu daimi sanıyorsunuz. işte ondan sonra beni geçen her adımda öldüm.
vazgeçişlerin hikayeleri hep sizin yazdığınız kadar olacaktır avucunuzun içinde. vazgeçişlerin yaraları ve anıları da kim bilir nerenizde.
vazgeçişimin bir yarası var yatağımın altına sakladım, güzel.
vazgeçilişimin bir salisesi bile yok bu hıza bir geçmiş adadım, bakın bu en güzel.
bitti.
İpek,seni çoooox sevirem.Başqa bir ölkede senin yazdiqlarini hiss ederek oxuyan biri var,unutma
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilAh İpek! sen ne yaptın bana?Gece gece Sezenle, ağlamaktan şişmiş gözlerle, uyuşmuş bir kafayla bıraktın beni...(kalbi umursadığım yok, o alışık zaten) 'Sen de mi pikaçu' dedim Benim yaptığım salaklıkları yapan ve acıya devam eden varmış. Hem ne güzel anlatmışsın. O ne hoş anlatım, nadide kelimeleri seçip cümleye evirişin. Acı bu neler yapar, en iyisi yazdırır. Ha kendinden başkası okumaz... bak sen onun yolunu bulmuşsun. Acı dağıtmak iyi mi bilmem ama her şey kaliteli olmalı, acı bile... Ve bu sayfada kaliteli bir acı sunuyorsun. işte bu en kaçamadığım şey; arabesk rap bir şarkıya gülüp geçtiğim gibi burun kıvıramam ki... Bunu bana yapmamalıydın(bunu bana yapmamalıydı) Bak:) şöyle de bir şey var; sen bir adama(ya da adamlara) yandın, ithaf ettin bunları, ben bir kadına... Aşk aşktır, Acı acıdır.
YanıtlaSilAcı eşiğime çadır kuran anılar var, onun başkasını sevişini seyrettiğim gibi misal. İpek ben bunu alnıma yazdırsam az, yazını paylaştığın ilk gün okumuştum. Bugün aynanın karşısına geçip bu cümleyi kurdum aklıma kazınmış, düşün canımı öyle yakmış. Seni seviyorum,öptüm
YanıtlaSilAcı eşiğimdeki anılar güzel anılara gölge İpek. İpek öldürüyorsun beni, aslında o öldürmüş çoktan ama suçlayamıyorum bile bendim kendimi bırakan onun merhametine. Beni mutlu eden kelimeleri aslında bir başkasına kurduğunu bile bile neden mutlu oldum İpek? Seviyorum seni İpek. Acımdan ölüyorum. Yüreğine sağlık.
YanıtlaSil