seni kaybetmenin korkularını

iki tramvay arasında kalmış gibi tedirginim. bir şeylerin korkuları ayarları bozuyor. çok sevmekle çok korkmanın çarpımlarını alıyorum omuzlarıma, öyle yürünmüyor. çok fazla kavşak var diye düşünüyorum, yolun devamı görünmüyor. sürekli kafamın içinde bir silüet dönüyor, bu kadar hızlı dönmese keşke, başımı yakacak belli diyorum, durmuyor.

sürekli bir şeyler değişiyor paniği, aslında değişen bir şeyler yok eminliği, ardı arkası gelmeyen uyuma istekleri ve uykuları bölen derin rüya kesikleri. kafamın içinde sürekli bir terk ediliş dönüyor, bu kadar hızlı dönmese keşke diyorum, canımı alacak belli, yalvar yakar duruyor.

iki elimi de bıraktığım bir bisikletin dönmeyen tekeri gibi tedirginim. büyük boşluklar beni yutuyor. çok aşık olmakla koynunda uyanmaların toplamını alıyorum başımın üstüne. başımın üstünde yerleri var. çok fazla kilometre var diye düşünüyorum, ondan uzaktaki yolun sonunda kazılı mezarlar var. kafamın içinde sürekli bir kahkaha dönüyor, bu kadar hızlı dönmese keşke diyorum, kalbimi delecek belli, durmuyor.

sevdanın karanlık tarafında yanan mum gibi hissediyorum. sevdanın karanlık tarafındaki havasın sevgilim diyor dilim. bitersek mahvoluruz. alınacak nefesler aydınlanacak geceler de mahvolur. içimde başa çıkamadığım bir korku saatte 100km hızla kendini doğuruyor. uğrunda kendini yakacak deli kanım damarları zorluyor. hiçbir sesin desibelini ayarlayamıyorum. çok güzel şeylerle çok çirkin şeylerin farklarını alıyorum elime, çok güzeller hep sensin sevgilim diyor dilim.

kafamın içinde sürekli bir öpüş dönüyor, daha hızlı dönse keşke diyorum, beni yaşatacak belli. dönmüyor. canın sağ olsun sevgilim.