öğlen değil, akşam hiç değil, güneş dik açısını kaybetmiş, ben gibi. yaslandığım inanmalar sıcaktan erimiş, dolaptaki soğuk sular gibi azalmış sevdaların dalgası. öğlen değil, akşam hiç değil, kuşlar kanatlarındaki hevesi kaybetmiş, ben gibi.
hitaplar değişmiş, bakışlar değişmiş, sesin kulağa sevgi taşıyan tınısı bizden çok uzaklara gitmiş. yanımda, yakınımda ne varsa konumundan şikayetçi gibi, her şeyin fazlası zarardır bilirim ama ayarım kaçalı çok olmuş, dönüş yolları kendi kendini yakıp yıkmış gibi. üstelik öğlen değil, akşam hiç değil, gözler parıltısını yavaş yavaş kaybetmiş, ben gibi.
her şey boşa, tüm adımlar, tüm koşar adımlar, tüm uçmalar. hislerin yollarında duvarlar örülü, duvarlar benden çok uzun örülü, görüş yasak, dokunmak yasak, gardiyansız ortamda özgür iradeli uzaklaşmalar fink atıyor. üstelik öğlen değil, akşam hiç değil, müebbet yemiş suçlular umutlarını kaybedeli çok olmuş, ben gibi.
saçımı diyorum gelip kazısalar, sevmem kafamın şeklini herkes bilir, sevmedim hiç bana ait görüntüleri, vazgeçiyorum. miadım dolmuş gibi değersiz hissetmeler yanımdan ayrılmıyor. tek başıma çıktım tüm yollara, tek başıma kalmak bu sebeple koymuyor. öğlen değil, akşam hiç değil, köpeğin önüne koyar gibi sevdaları, her kapta ayrı isteksizlik, ben köpek gibi.
en kötüsüne hazır olmak, en güzelindeki mutluluğu getirmiyor artık. en güzel ne varsa vurgun yemiş içinde bi yerlerde. bana gelemiyorsun, bile bile de olabilir bilmeyerek de, sana artık gelmiyorum ne sevgiyle ne de bela niyetine. kararlar alıyorum üstelik öğlen değil, akşam hiç değil ama olmak üzere, sevdalar kalp odacıklarını terk ediyor, ben gibi.
zaman önemli değil, zaman dilimleri acıdan başka bir şey taşımıyor sonraki dakikalara, herkes her şeyi kaybedebilir, kaybediyor da üstelik hem öğlen hem akşam hem yatsıda, sen gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder