her şeyin en çoku için yaşıyor gibi herkes. çok para, çok arkadaş, çok sevgili, çok sevgi, daha çok sevgi, sonsuz sevgi. bitmeyen istekler ve savaşlar arasında bana kâfi geldiğin kadar güzelsin. bir tık fazlanda gözüm yok, bir tık fazlan ömrümü uzatır ama bütün ömrüm için garantin yok. "çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz" demiş edip cansever, onlar çok karanlık cümlelerde durmuş gibiler sevgilim, senin bakan gözlerin güneşle yarışır.
ait olmak biraz meşakkatli ve oldukça dik bi yokuş, bunun zerre umrumda olmayışına aşkı sebep gösterebiliriz. kalbin insana yaptıramayacağı bi şey yoktur, doğru kelimeyi seçen kalbin beyine de yaptıramayacağı bir şey yoktur. sen benim doğru kelimemsin diyebiliriz. diyebilir miyiz?
biz iki boşluğun birbirine karışıp daha derin bi boşluk olması gibiyiz, daha büyük değil, daha homojen. biz seninle en acıların enkazında içmeyi seven iki şarapçının ta kendisiyiz. biz seninle kendi yarasına tuzu kendi basan iki beklentisiz deliyiz. biz daha çoku olmayan hiçlikte birbirimize kadar hiçiz. biz paralel senkronize rastgeleliğin en güzel örneğiyiz.
bana ne yıkılmaz diye sorarsan sen yıkılmazsın derim sevgilim. sen daha fazla yıkılamayacak kadar güzel son kalan parçasın. bir daha parçalanacak bir bütünüm yok demiştim, sen beni bütünleyen son canlı yıkıntısın.
en çoklar onlarda dursun, yeteri kadar ellerinin damağımdaki tadını en çoklar ne bilsin sevgilim.
okunmadığını düşünüyorsan eğer 3-4 yıldır twitlerine gülüp yazılarında derine iniyorum. ve gerçekten bir gün ülkemizde blog kültürü yaygınlaştığında bu yazılarının ciltleneceğinden eminim. 'biz iki boşluğun birbirine karışıp daha derin bi boşluk olması gibiyiz, daha büyük değil' (Y)
YanıtlaSilbiz dedirtebilmek dileğiyle. Yüreğine sağlık.
YanıtlaSilseni o kadar seviyorum ki tanımadan
YanıtlaSilSanki evli bir adam için yazılmış gibi
YanıtlaSilÖyle güzelsin ki kus koysunlar yoluna :)
YanıtlaSil