28 Ağustos 2016 Pazar

kendime mektup

artık eskisi gibi olamayacağını fark ettiğin o anın karanlığı, bir daha yenisi bile olamayacağını anladığın her anın yakıcılığı. biraz bu açıdan bakalım, bu açıdan da, bütün bu açılardan tek tek bakalım derken sevmek yolunda kendini parça parça bıraktığın bütün anların pişmanlığı.

koymayacaktın kendinden öncelere onu, avuçların yanıyor işte. hiç gitmeyecekmiş gibi inanıp harcamayacaktın kendini, hep giderler bunu bilmen gerekirdi. gözlerin doluyor işte. seninle doğmayan hiçbir şey sana ait değildir, bilmeliydin. sonradan gelen her güzellikle kendini bütünlememeliydin, etlerin kanıyor işte. varlığını varlığına tereddütsüz armağan edip, yokluğuyla yok olmayı göze almak ahmaklıktı, şimdi biraz bile yoksun işte.

insanın paslanmasıydı aşk, geri dönüşün yok artık. bir daha iyi olur musun diye soranlar olacak, bir daha ben olur muyum diye düşünürken cevap veremeyeceksin. yutkunmak için ekstra çaba, nefes almak için belki de muhtaç olacaksın makinalara. göz görmeyince gönül infilak edecek kendini hazırla. duymayacaksın ve hissetmeyeceksin geceyi gündüzü, sıcağı soğuğu, acıyı tatlıyı. en çok kendini bulamayınca bırakacaksın aklını. içindeki her şey yer değiştirecek şekilde vurgun yiyecek derinlerinde. adın dışında aynı kalmayacak sana ait hiçbi şey. gözlerine bakıp ne kadar ağladığını tahmin etmeye çalışıp akıl erdiremeyecekler. bir ölüden tek farkın onun daha mutlu olması olacak artık.

sevmeseydin bu kadar keşke diyenlere iyi ki sevmişim diyerek kaybolup gideceksin. bir gidiş bin kurşuna muhtaç edecek seni, her parçana çok güzeldi be diye diye biteceksin. ama biteceksin. başlıyoruz.

3 yorum:

  1. Sanki alıp beni yazmışsın gibi.. Çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  2. Muazzam bir kalem. Ellerinize sağlık efendim...

    YanıtlaSil
  3. Umarım başlayabiliriz. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil