8 Nisan 2018 Pazar

kendime mektup 4

rüyanın en güzel yerinde uyandıran deprem gibi bi gece. keşke uyanmadan ölüp gitseydin. kulağını delen her kelimenin, sabaha kadar teker teker altında kalacağına ölüp gitseydin. öldün de gitmedin. şimdi kendi kendini ikna etmeye çalış dur. bu enkazda nefes almak için bulduğun o tek delik de ilk hareketinde kapanacak, hazırlıklı ol.

kare bir tekerleği döndürmeye çalışmışsın, çalıştıkça küçülmüş, ufacık kalmışsın. her açıdan. en çok kendine küsmüş, kendini vurmuşsun. hep solundan. her haksızlığa tek tek uğrayıp öyle yürümüşsün yolunda. şimdi hiç uyumadığın bi gecenin sabahında uyanıyorsun bütün olanlara. keşke uyanmadan ölüp gitseydin. kalbini delen her kelime, sabaha kadar içini oyacağına ölüp gitseydin. öldün de gitmedin.

kalmak neyi kurtaracak bilmiyorsun, seni paçavraya çevireli çok oldu. neydi değerli olan bilmiyorsun, bir ayağın altında ezileli çok oldu. gerçek olan nerede kaldı bilmiyorsun, yalan sözlere kurban gideli çok oldu. kalmak neyi kurtaracak bilmiyorsun ama biliyorsun kendini hiç uğruna feda edeli bi kaç gün oldu.

bu ne yersiz bi intihar, bu nasıl bi yazık ediş kendine. keşke yaşamadan ölüp gitseydin.

inatla kalıyorsun.

2 yorum:

  1. Bence bi insanın kendine yaptığı en büyük kötülük alışkanlık edinmek. Öldürse de gitmeyi, bırakmayı düşünmemek gibi bir yan etkisi var. İnanılan bi şeyin peşinden gidilir ama alışılan bi şeyin peşinden gitmek bomboş bi çabadır. Bu da benim kendime notum olsun. Cümleleriniz beni çok etkiledi.

    YanıtlaSil
  2. İnsanlara değer vermemeyi öğrendiğin zaman acıdan kurtulmayı da öğrenirsin.
    İnsanlara değer vermeyi bırak ve kendine hedefler belirle o hedefler için çalış.
    Çünkü değer verdiğin insanlar bunu yapıyor.
    Kendi hedeflerine ulaşmak için kullanılmak iyi bir duygu değil.
    Yazılarında hep bu var...

    Acımasız kadınlar her zaman iyidir.

    Dönüşüm dileklerimle...

    YanıtlaSil