6 Eylül 2019 Cuma

kendime hayret

ben bu kadar yolu nasıl geldim hayret. bir daha serçe parmağım bile oynamaz sanmıştım.
ben var ya bir sonraki nefesime ulaşmak için hatırlıyorum saatler saymıştım. nasıl da paldır kültür düştüm, yok ya bu kadar da yüksekten insan itilmez dediğim uçurumlara. bir daha aydınlık diye bi şeyle muhatap olmam sanmıştım. nasıl gözümü alıyor şimdi bu güneş gecenin bu saatinde, hayret.

hayret. ben bu kalbi öyle görünce, parça pinçik, un ufak, tuz buz, arkamı dönüp yürümüştüm. insanı kendi kalbinden vazgeçirtirler işte böyle. insanı zaman zaman kendi kalbinden vazgeçmesi kurtarırmış ama, buna hala şaşırıyorum. insanı, madem böyle oldu o zaman böyle kalsın demeler kurtarırmış. bu insan denen şeyi var ya herkesler kurtarmaya çalışabilirmiş ama sadece dönüp de arkaya bakmamalar yaşatırmış. şimdi anlıyorum her şeyi. insanın kalbi yaraysa sağlam olan hiçbir yeri iyileşmiyormuş.

bir zaman geliyor, o uçurumun tepesinde olduğun zamana üzülüyorsun, hayret. bir bakıyorsun sen yürürken biri koşuyor yanında. biri itmiş gitmiş, bakmamış bile nasıl yerde kaldığına, biri koşuyor, elinde yepyeni bir kalp. hayret ki ne hayret. peşinden gitsen belki yeni bi uçurum, kendi yolundan gitsen belki senin kendi uçurumun. bilemezsin. hayat sürekli olarak bi yerden düşüp her seferinde daha çok kendini bulmak üzerine bir şeyler olabilir. ben de bilemem. peşinden gittim.

ne güzel sektim yerden, izim kaldı yerde ama dimdik ayaktayım. yukarıdan bakarlarsa bi gün, nasıl doğduğumu görebilirler. 

3 yorum:

  1. Ipek sen bir harikasin . Bak ha ri ka ❤

    YanıtlaSil
  2. Çok gelmiş olmakla hiç yetmemiş olmak arasındaki köprünün bile halatları koptu

    YanıtlaSil