9 Şubat 2020 Pazar

Pencere Önü Çiçeği

seni gördüm. yüzlerce insan vardı etrafta, kimin gözü kime çarpıyodu bilmem.
ben seni gördüm. herkes herkese bakar, herkes sana bakar, üstünkörü, öylesine, dümdüz. ben seni gördüm. gözünün rengini sorsan herkes bilir, ben gözünün ne dediğini gördüm. aklımda dönen tek bir soru var "nereye tutunabilirim?"

dizlerimin bağına saldırdılar o akşam, saat 19:23 falandı. bir adım geç kalsan sarılmaya, düşmüştüm. göğsümün içine elini sokup beni kendine çektin. bu benimle göğsüm arasında. kimse görmedi. beynimin içinde çiçekler açtıran o kokuyu durakta bekleyen amca ne bilsin. allahım nereye tutunabilirim?

bir şeyler anlatıyosun, faydalı şeyler, faydasız şeyler, çok komik ve çok başka şeyler. kimse de yaşayamaz bunları ya diyorum. belki de herkes yaşar ama herkes böyle mi yaşar? yok, ikna olmuyorum. senden başka her şeyi reddediyorum. senden başka hiçbir şeyi aklım almıyor. elektrik akımına kapılmışım gibi ama kalbimi geri döndüren cinsten. kalbim diyor ki beni ona yasla. beni diyor bu uğurda parça parça harca, helal olsun. 

elimi tutuyosun. allahım nereye tutunabilirimin cevabını verir gibi. lütfen sana tutunayım der gibi parmaklarım, elim, kolum komple uyuşuk. aklım karışıyor ellerine ve ordan diğer her yerine. içimdeki bütün organlar yerinden kayıp gidiyor ve geri gelmiyor. hepsi sana, her şeyim sana taşınıyor birer birer.

öpüyosun beni ya. allahım sakın bir yere tutunmayayım. beni alıp yaşam destek ünitesine bağlasalar daha az yaşarım. beni alıp uçurumdan aşağı fırlatsalar daha az uçarım. beni var ya, sen beni elsiz, kolsuz, nefessiz bırakıyosun. helal olsun.

senin yanındayken, senin yanında değilken, sana henüz yeni gelmişken ve daha 2 saniye önce ayrılmışken, tek düşündüğüm allahım nereye tutunabilirim? 

erkan oğur çalıyo sen seversin, bugün buna tutunayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder