5 Ağustos 2014 Salı

bak burası kalbin sonu

yüzüne bakmamamın sebepleri vardı. kocaman bir sarılış kaldı içimde bırakalım kalsın.

kendini bana sabitlediğin yerden çok uzaklaştım. geriye bakmamak ne kolay ne de zor. geriye bakmamak bi boşluk seni yutan.

istemediğim çok şey oldu ama istediğim tek şey olmamakta kararlı. bir vazgeçişi çalmaya çalışıyorum dalından.

bu kadar yok olmayı haketmemiştin, bu kadar var olmayı haketmediğin gibi. asla öğrenemediğim şeyler arasında kafamın açısını ayarlamak. biraz sağa çevirsem boşluk biraz sola çevirsem ikimiz de yanarız.

artık izini bulamadığım bi yolun kim bilir neresinden bakıyorsun bana. kalbini biraz bana getirsen çoğalırdık ama kalbinn yok. yüzün yok. kocaman adama bakamıyorum o kadar yok.

nasıl bitsin diye düşündüm sallanan bi sandalyede başım döndü. nasıl bitsin? iyi dileklerle mi ağız dolusu küfürlerle mi? bu hikayenin sonu yok bak. başını da rakılara verdik gitti çoktan.

o kadar güzel şey nasıl dibi görür bunu düşünelim boş olduğun bi zaman. beni düşünmeyi reddedişlerine kızgınlığım geçmiyor. kendini düşünmeyi bırakamamalarına üzgünlüğüm bitmiyor.

çabalayabileceğim herhangi bir his kalmadığına göre kendime iyi dileklerimi sunarım.

kirpiğine vuran ışığı affettim, yüzüne vuran rüzgara teşekkür ettim, kalbimi parçalayan sesine âh ettim ve havada kalan her şeye eyvallah çektim.

sadece bir cümlen dururdu sol tarafımda onu da artık siktir etim.

2 yorum:

  1. Hocam bu çok ağır olmuş olsun ama ellerine yüregine sağlik..

    YanıtlaSil
  2. bloguna girerken bu kadar benden kelimeler bulmayı beklemiyordum. Yaşadıklarını birazcık takip etmiştim öncesinde ama bunları da yaşadığını bilmiyordum. Üzgünlüğüm bitmiyor ve İpek sen umutsun. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil